SOSYOPATLARIN İLK AVI ”SOKAK HAYVANLARI” OLUYOR!

İnsanları; toplumlar hâlinde yaşayabilir kılan özelliklerinden biri de, sahip olduğu empati yetenekleridir. Empati duygusu insan beyninde, kişinin kendi menfaati olmaksızın, kendisini bir başkasının yerine koyarak; o kişiye karşı derin bir üzüntü yahut yardım etme ihtiyacını doğurur. Ancak çağın en görünmez hastalıklarından biri olan sosyopatiye sahip insanlarda; ”empati” duygusu gelişmiyor. Bilim insanları yaptıkları açıklamalarda, sosyopat insanların en temel özelliklerinden birinin; çocuk yaşlarda şiddette yahut tecavüz gibi travmalara maruz kaldıklarını açıklıyorlar. Beynin amigdala denilen kısmının gelişmemesine sebep olmakla birlikte, anti-sosyal kişiliğe sahip bireyler empati, utanç, suçluluk gibi duyguları hissedemezler. Sosyopati, genler aktarımı ile de geçen bir hastalık olmasına karşın, yapılan araştırmalarda sevgi dolu bir ailede büyüyen ancak genlerinde bu hastalığı taşımalarına rağmen, normal davranışlar gösteren insanlara rastlandığı da görülmektedir. Sosyopat insanlar, hemen hemen her yerde karşımıza çıkabilirler. Üstünlük kurma ve domine etme gibi iç güdüleri nedeniyle, genellikle saygın görülen meslekleri yapmayı tercih ederler. Sosyopatlar, işkence yöntemlerini genellikle kendilerinden daha güçsüz olanların üstünde, -hayvan ve çocuklar gibi- ilk etapta denerler. Çoğu sosyopatik davranışların gözlenmesi ile birlikte bu tür insanların ilk hedeflerinin hayvanlar ve daha sonrasında ise çocuklar olduğu görülmüş. İşte bu sebeple hayvanlara yönelik gösterilen şiddetin önünün alınması için, daha fazla yaptırımın uygulanması, sokak hayvanlarına yönelik şiddetin cezasının daha ağır olması gerekiyor. URFA HABER | ÖZEL