Balıklıgöl’deki Kontrolsüz Hareketler Gündeme Taşındı!
Ruha TV ekibinin bugün Şanlıurfa’da yaptığı röportajda, kentin en önemli kültürel miraslarından biri olan Balıklıgöl’de son günlerde artan kontrolsüz davranışlar ele alındı. Türkiye’nin ve dünyanın birçok yerinden ziyaretçi ağırlayan Balıklıgöl’de, bazı kişilerin göle uzanarak balıkları çıkarmaya çalışması, kıyıdan suya atlaması ve balıklara temas etmesi üzerine vatandaşların görüşleri soruldu.
Bu davranışların hem turistik bir değer için hem de bölgenin inanç kültürü açısından ne anlama geldiği mercek altına alındı.
Röportaj sırasında görüşülen vatandaşların neredeyse tamamı, Balıklıgöl’deki güvenlik önlemlerinin yetersiz olduğunu ifade etti. Vatandaşlar, özellikle yoğun ziyaretçi akınının olduğu günlerde alanda görevi bulunan güvenlik sayısının artırılması gerektiğini belirtti. Ayrıca, balıklara dokunulmasının ve gölün kutsal yapısına uygun olmayan davranışların görüntülenmesinin rahatsızlık yarattığını dile getirdiler. Bazı vatandaşlar ise bu davranışların Balıklıgöl’ün manevi değerini zedelediğini savunarak daha fazla bilgilendirme ve denetim yapılması gerektiğini söyledi.
Görüşülen bir vatandaş, Balıklıgöl’le ilgili yıllardır anlatılan bir rivayeti hatırlatarak dikkat çekici bir örnek verdi. Vatandaş, geçmişte bazı kişilerin gölden balık çıkarıp evlerine götürdüğünü, balıkları pişirmelerinin ardından evlerinde yangın çıktığının anlatıldığını belirtti. Bu rivayetin, yıllardır bölgede nesilden nesile aktarılan bir uyarı niteliği taşıdığını ifade eden vatandaş, söz konusu davranışların hem saygısızlık hem de inançların ihlali olduğunu söyledi.
Balıklıgöl çevresinde alınan mevcut tedbirlerin yetersiz bulunduğunu belirten yurttaşlar, bölgenin korunması için daha kapsamlı güvenlik uygulamalarına ihtiyaç duyulduğunu dile getirdi. Vatandaşlar ayrıca, bilgilendirici tabelaların artırılmasını, ziyaretçilere yönelik bilinçlendirme çalışmalarının yapılmasını ve gerektiğinde cezai uygulamaların hayata geçirilmesini önerdi.
Kültürel mirasın korunması ve Balıklıgöl’ün manevi atmosferinin gelecek nesillere doğru şekilde aktarılabilmesi için, hem yetkililerin hem de ziyaretçilerin sorumluluk alması gerektiği yönünde görüş birliği oluştu.