Güllü’nün Ölümünde Yeni Gelişme

Şarkıcı Güllü’nün ölümüne ilişkin soruşturmada sanatçının oğlu Tuğberk Yağız Gülter şikayetçi sıfatıyla ifadeye çağrıldı.

Şarkıcı Güllü’nün ölümüne ilişkin soruşturma sürüyor.

Dosyayı soruşturan savcılık, sanatçının oğlu Tuğberk Yağız Gülter’i ifadeye çağırdı.

Güllü'nün Ölümünde Yeni Gelişme

İFADE VERMEYE GELDİ

Şikayetçi sıfatıyla adliyeye çağrılan Gülter, öğleden sonra Yalova Adliyesi’ne geldi.

Avukatıyla birlikte binaya giriş yapan Gülter, açıklama yapmadı.

Gülter’in avukatı, “Şu an için bir basın açıklaması yapmayacağız. İfade için geldi sadece.” dedi.

GÜLLÜ’NÜN ÖLÜMÜNDE NELER BİLİNİYOR?

Arabesk müziğin sevilen ismi Güllü, 26 Eylül günü gece saatlerinde Çınarcık’taki evinin camından düşerek yaşamını yitirdi.

Güllü’nün ölümünde bugüne kadar birçok iddia ortaya atıldı.

KIZI TUTUKLANDI

Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında sanatçının Tuğyan Ülkem Gülter ve olay günü aynı odada bulunan arkadaşı Sultan Nur Ulu ile iki kişi daha 9 Aralık’ta gözaltına alındı.

Mahkemeye çıkarılan Tuğyan Ülkem Gülter, kasten öldürme suçlamasıyla tutuklandı.

Sultan Nur Ulu hakkında ise ev hapsi kararı verildi. Diğer şüpheliler ise serbest bırakıldı.

Güllü'nün Ölümünde Yeni Gelişme

TUĞYAN İFADESİNDE NELER DEDİ?

Annesi Gül Tut’un ölümüyle ilgili tutuklanan Tuğyan Ülkem Gülter, ifadesinde olayın nasıl gerçekleştiğine dair bilgisi olmadığını savunarak suçlamaları reddetti.

Gülter, olay günü arkadaşı Sultan Nur Ulu ile birlikte annesinin Çınarcık’taki evinde olduklarını, akşam saatlerinde yemek yediklerini ve film izlediklerini anlattı. Annesinin film izlerken alkol aldığını belirten Gülter, yaklaşık 3,5 şişe şarap içtiğini iddia etti.

İfadesinde, bir süre odasına geçerek eski nişanlısıyla görüntülü konuştuğunu, salona döndüğünde annesi ile Ulu’nun film izlemeye devam ettiğini aktaran Gülter, daha sonra müzik açarak eğlenmeye başladıklarını söyledi.

Gülter, odada dans ettikleri sırada yüksek bir “güm” sesi duyduğunu, annesini göremeyince panikle aşağıya koştuğunu belirterek, “Annemin nasıl düştüğüne dair bir fikrim yok. O an sırtım dönüktü. Onu itmem ya da kaldırmam mümkün değil” dedi.

Sultan Nur Ulu’nun aleyhine verdiği ifadeleri kabul etmediğini dile getiren Gülter, aralarında herhangi bir husumet bulunmadığını, Ulu’nun bu süreçte kendisine destek olduğunu savundu. Ulu’nun uyuşturucu testleri nedeniyle tedirgin olduğunu öne süren Gülter, aleyhindeki beyanların bu nedenle verilmiş olabileceğini iddia etti.

Geçmişte annesine sinirli olduğu bir dönemde attığı mesajların olayla ilgisi olmadığını belirten Gülter, o dönem yaşanan tartışmanın daha sonra aile içinde çözüldüğünü ifade etti.

Güllü'nün Ölümünde Yeni Gelişme

Yurt dışına kaçma iddialarını da reddeden Gülter, küçük bir çocuğu olduğunu ve kaçma niyetinin bulunmadığını söyledi.

Bilirkişi raporundaki “dış kuvvet” değerlendirmesini kabul etmediğini dile getiren Gülter, şöyle devam etti:

“- Her ne kadar bilirkişi raporunda düşme olayının dış kuvvet ve temas varlığıyla olduğu söylenmiş olsa da ben bunu kesinlikle kabul etmiyorum.

– Eğer annemi itmiş olsaydım ses kayıtlarındaki ‘görüşürüz’ ifadesi yerine annemin bağırma ya da yardım isteme sesi gerekirdi. Kaldı ki ‘görüşürüz’ kelimesini ben söylemedim “Annemi kesinlikle öldürmedim. Ben masumum.”

SULTAN’IN İFADESİ

İfadesinde olay gününü anlatan Sultan Nur Ulu, ise “Eve geldiğimizde Gül Anne evdeydi. Hep beraber muhabbet ettik.” dedi.

“Tuğyan, Kervan ile konuşmak için içeriye gidiyordu. Kervan, Tuğyan’ın sevgilisidir. Ancak ikisinin imam nikahı da vardır. Gül Annenin, Tuğyan’ın telefonla konuşmak için içeriye gidip gelmesinden rahatsız olmasından dolayı filmi kapattık.” diyen Ulu, şöyle devam etti:

“- Tuğyan’ın telefonla konuşması ile bir problemi yoktur. Ancak kendisini pek sevmezdi. Gül Annenin, Kervan’la bir problemi olduğuna şahit olmadım. Filmi kapattıktan sonra, beraber müzik eşliğinde eğlenceli vakit geçirdik. Müzik açtık, bu sırada Tuğyan da yanımızdaydı.”

“DİKKATİM TAM OLARAK ONLARDA DEĞİLDİ”

Müzik eşliğinde dans ettiklerini söyleyen Ulu, “Biz sonra Tuğyan ile odaya geçtik. Arada salona gidip geliyorduk. Benim odada olduğum sırada Tuğyan odaya geldi. Açık olan müzikle ikimiz dans ediyorduk.” ifadelerini kullandı.

Tuğyan’ın bir anda “Malkara” isimli müziği açmasını istediğini anlatan Ulu, şunları söyledi:

“- Ben müziği açıktan kısa bir süre sonra Gül Anne içeriye yanımıza geldi ve o da bizle oynamaya başladı. Bana ‘Malkara’yı nasıl oynayacağımı göstermeye çalıştı. Daha sonra ben yüzümde olan yara izi ve dikişlere bakmak için aynaya doğru döndüm.

– Bu sırada Tuğyan ve annesi oynamaya ve şakalaşmaya devam ettiler. Biz odanın kapısının olduğu tarafta oynuyorduk. Daha sonra Gül Anne camın olduğu tarafa doğru, benim arkamdan, Tuğyan’la yatağın arasından geçti. Ben o sırada aynada flaş açık bir şekilde yüzümdeki yara izine bakıyordum. Dikkatim tam olarak onlarda değildi.”

Şarkıcı Güllü’nün yüzünün cama doğru dönük olduğunu ifade ederek, düşüş anını gördüğünü söyleyen Ulu, iddialarını şöyle sürdürdü:

“- Ben ilk aynaya döndüğüm sırada Tuğyan ile annesi arasında diyalog geçiyordu. O diyaloglar bana ses kayıtlarından dinletilen diyaloglardır. Ben kafamı onların olduğu tarafa doğru çevirdiğimde, Gül Annenin yüzünün camdan dışarıya doğru dönük, hafif camdan dışarı bakar gibi eğilmiş bir şekilde olduğunu gördüm.

– Tuğyan arkadan, annesinin kalçasının altından bacaklarına doğru sarılarak, kendisini hafif yukarıya doğru çektiğini gördüm. Tuğyan annesini o şekilde çektikten hemen sonra annesi düştü. Ben düşüş anını gördüm. Gül Annenin düştüğü sırada ‘Hadi görüşürüz’, ‘Bay bay’ şeklinde herhangi bir söz duymadım.”

Tuğyan’ın büyük tepkiler verdiğini söyleyen Ulu, ayrıca şu iddialarda bulundu:

“- Daha sonra Tuğyan, ‘Koş’ şeklinde bağırarak, ağladı gibi yaptı. Ben de onun peşinden gittim. O sırada Tuğyan büyük tepkiler vererek çıkıp, ağlıyordu. Ben ise şok içinde kaldığım için tepki verememiştim. Daha sonra bizi hastaneye götürdüler.

– Daha sonra Tuğyan’ı başka bir hastaneye sevk edeceklerdi. Tuğyan bana dönerek, ‘O da gelecek’ dedi ve aynı ambulansla gittik. Yaklaşık yarım saat sonra aynı kişilerle Çınarcık’taki eve gittik. Biz eve gittiğimizde Tuğyan’ın kardeşi Tuğberk, Çınarcık’taki eve geçmişti.”

Korktuğu için yaşananları itiraf edemediğini belirten Ulu, şunları söyledi:

“- Ben onların güçlü bir aile olmasından dolayı, korktuğum için, Güllü’nün ölümüne dair şahit olmuş olduğum durumu kimseye söyleyemedim. İnsanlar bana ne olduğunu soruyorlardı, ancak ben kimseye bir şey anlatamıyordum.

– Ben Tuğyan’ın bu süreçte bana ne yapacağını bilmediğim için, üzerime suçlamayı atabileceğinden endişe ederek yanlarından ayrılmadım. Bu süreçte Tuğyan’la yalnız kaldığımız bir ara bana, ‘Ben yanarsam ikimiz de yanarız’ dedi. Tuğyan’ın bana bunu demesinin sebebi annesini ittirdiğini görmemdi. Bu olaylardan sonra Tuğyan’la beraber kalmamın ve beraber İstanbul’a gelip gitmemin tek bir nedeni, yalnız olmaması gerektiğini düşündüğümden dolayıydı.”

Tuğyan Ülkem Gülter’in annesini öldürme nedeninin çocukluğundan bu yana yaşadığı kırgınlıklar olabileceğini de söyleyen Ulu, ifadesinde şu iddialara da yer verdi:

“- Tuğyan’la hiçbir zaman Güllü’yü öldürmek için plan yapmadık. Olayın gerçekleştiği gün her şey normaldi. Bir anda ve dolu dolu, ansızın oldu. Ben Tuğyan’ın uyuşturucu kullandığını hiç görmedim.

– Ancak çok eskiden kullandığını duymuştum. Tuğyan’ın annesinin öldürülmesine ilişkin bütün bildiklerim bundan ibarettir. Ben bugün doğruları anlattıktan sonra vicdanen rahatladım. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum.

– Bu nedenlerle hakkımda adli kontrol hükümleri uygulanmadan serbest bırakılmayı talep ediyorum.”

Güllü'nün Ölümünde Yeni Gelişme

KAYNAK :NTV